Şia, Kitap ve sünnete uyarak ve Hz. Peygamber’in Ehlibeyti’nin apaçık hadisler ışığında, Muhammed b. Abdullah’ın (s.a.a) sadece hak üzere bir peygamber olduğunu ve Allah’ın emriyle evrensel bir risaletle gönderildiğini kabul etmekle kalmamakta, onun ilâhî elçilerin sonuncusu ve en üstünü olduğuna inanmaktadır. Şia’nın büyük önderi Ali b. Ebî Talib (a.s), güzel sözlerinin birinde bu gerçeğe şöyle tanıklık etmektedir:
“Şehadet ederim ki, Allah’tan başka ilâh yoktur; tektir, ortağı yoktur. Ve şehadet ederim ki Muhammed, Allah’ın kulu ve elçisidir; peygamberlerin sonuncusu ve bütün âlemleri için Allah- ‘ın hüccetidir.”[1]
İmam Cafer Sadık (a.s) da şöyle buyuruyor: “Aziz ve Celil olan Allah, Araplardan sadece beş peygamber göndermiştir: Hud, Salih, İsmail,
Şuayb ve peygamberlerin sonuncusu olan Muhammed.” [2]
Bu hadis-i şerif, açık bir şekilde Şia’ya isnat edilen bu çirkin iftirayı çürütmekte ve Muhammed b. Abdullah’ın (s.a.a), Allah’ın elçilerinin sonuncusu olduğunu bildirmektedir.[3]
Buna göre, dünyadaki bütün Şiîler, Cebrail’i risaleti tebliğde emin ve doğru kabul etmekte, Muhammed b. Abdullah’ın (s.a.a) hak üzere bir peygamber ve Allah’ın son elçisi olduğuna, Ali b. Ebi Talib’in de onun vasisi ve halifesi olduğuna inanmaktadırlar.
Burada Şiî ve Sünnî Müslümanların üzerinde ittifak edip, kendi muteber kitaplarında naklettikleri aşağıdaki hadisi gözden geçirmemizin uygun olacağını düşünüyoruz. “Menzilet Hadisi” diye meşhur olan bu hadiste Hz. Peygamber (s.a.a), risaletinin son risalet olduğunu beyan ettikten sonra Ali’yi (a.s) kendi vasisi ve halifesi olarak tanıtmaktadır.
Allah Resulü (s.a.a), Ali b. Ebî Talib’e (a.s) şöyle buyurmuştur:
“Bana göre Musa’nın Harun’u yerinde olmaktan (yani nasıl ki Harun Musa’nın vasisi ve halifesi idiyse, sen de benim vasim ve halifem olmaktan) hoşlanmaz mısın? Sadece benden sonra pey-gamber yoktur.”[4]
Şiîsiyle, Sünnîsiyle bütün büyük İslâm muhaddislerinin senet açısından itimat ettiği bu hadis, Şia’nın aşağıdaki iki husustaki sözünün doğruluğunun apaçık bir kanıtıdır:
1- Muhammed b. Abdullah (s.a.a), ilâhî elçilerin en yücesi ve sonuncusudur. Allah’ın emriyle ebedî ve evrensel bir risaletle gönderilmiştir ve ondan sonra peygamber gelmeyecektir.
2- Ali b. Ebî Talib (a.s), Allah Resulü’nün (s.a.a) vasisi ve kendisinden sonra Müslümanların halifesidir.—————————-
1- Nehc’üs-Saade, c.1, s.188, Beyrut basımı; el-Kâfi, c.8, s.67, ikinci baskı, H. 1387, Tahran
2- Bihar’ul-Envar, c.11, s.42, ikinci baskı, Beyrut, H. 1403
3- Şia açısından Hz. Peygamber’in risaletinin son risalet olduğunu beyan eden sayısız hadisler hakkında daha fazla bilgi edinmek için Üstat Cafer Sübhanî’nin “Mefahim’ul- Kur’ân” adlı eserine müracaat ediniz.
4- Bu hadis, sayısız birçok kaynakta yer almıştır. Onlardanbazısına işaret edelim:(1) Sahih-i Buharî, c.6, s.3, Bab-u Gazve-i Tebuk, Mısır basımı. (2)Sahih-i Müslim, c.7, s.120, Bab-u Fezail-i Ali (a.s), Mısır basımı. (3) Sünen-i İbn-i Mace, c.1, s.55, Bab-u Fezail-i Asha-b’in-Nebî, birinci baskı, Mısır. (4) Müstedrek-i Hâkim, c.3, s.109, Beyrut basımı. (5) Müsned-iAhmed, c.1, s.170, 177, 179, 182, 184, 185 ve c.3, s.32 (6) Sahih-i Tirmizî, c.5, s.21, Bab-u Meakıb-i Ali b. Ebî Talib (a.s), Beyrut basımı. (7) Menakıb-i İbn-i Meğazilî, s.27, Beyrut basımı, h: 1403. ( Bihar’ul-Envar, c.37, s.254, ikinci baskı, Beyrut, h: 1403. (9) Saduk, Mean’il Ahbar, s.74, Beyrut basımı, h:1399. (10) Kenz’ül-Fevaid, c.2, s.168, Beyrut basımı, h: 1405
(alıntıdır)